Emine Erdoğan BUGÜN İYİ NOKTADAYIZ12 Aralık 2015, Cumartesi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın onur konuğu olarak katıldığı kongrenin açılış törenine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜKAM Müdürü Prof. Dr. Nurgül Keser, KADEM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Emine Sare Aydın Yılmaz ile çok sayıda üst düzey davetli katıldı.

Emine Erdoğan, açılış töreninde yaptığı konuşmasına bu yıl ikincisi gerçekleştirilen kongrenin hayırlı olmasını dileyerek başladı. Kongrenin kadın konulu çalışmalar için yeni başlangıçlara vesile olmasını umduğunu belirten Erdoğan, “Kongre, ülkemizde ve dünyada yaşanan kadın sorunlarına yeni reçeteler sunar inşallah. Sivil toplum ve üniversite işbirliği konusunda diğer kurumlarımıza örnek teşkil edebilecek bir girişim” dedi. Kadının, devlet yönetiminden eğitime, kültürden sosyal hayata her alanda erkeğin yanı başında yer aldığını söyleyen Erdoğan, “Kadın ve erkek bir bütünün iki yarısıdır. Medeniyetin inşasında kadın ve erkek ortak bir rol oynamıştır. Yeri gelmiş zor koşullarda çift sürmüş, yeri gelmiş cephenin ihtiyaçları için malzeme taşımıştır. Çünkü kadın olmadan erkeği anlamak, erkek olmadan kadını bilmek mümkün değildir” diye konuştu.

Kadınsız toplum adaletsizliktir

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim medeniyetimizde asıl olan insandır. Kadın erkek ayrımı yapmadan, şehirlerin ülkelerin imarından önce gönüllerin imarı gerekiyor. İnsan merkezli bu bakış açısı, aynı zamanda hayatı bir bütün olarak değerlendirmekte. Kadınsız yönetim, kadınsız siyaset, kadınsız sanat bütün toplum için eksikliktir. Ama daha da önemlisi adaletsizlik ve haksızlıktır. Fakat ne yazık ki tarih tümüyle masum değildir. Doğudan batıya kadın ayrımcılığının aşikâr olduğu nice örnekler var. Dünyanın pek çok köşesinde kurşunlar, bombalar, kitle imha silahları, çocuklarının üzerinde şefkatle kapanan kadınların üzerine isabet etmiştir. Savaş önce masumları ve kadınları vurmuştur. İnsanlık için ilerleme kabul edilen devrimler dahi kadınlara yeni yükler getirmiştir. Sanayi devrimi, artan nüfusa oranla azalan istihdam oranı önce kadını etkilemiştir. Dünyanın son iki yüzyılı insanı ama daha çok kadını mağdur etmiştir. Kültürümüzde kadının güçlü geleneksel rolü bugün bizlere çok önemli bir bakış açısı sunmaktadır. Kadın ve erkek arasında bozulan dengenin onarılmasında Türk kültür ve geleneğindeki örnekler bizlere ışık tutacaktır.”

Bugün iyi noktadayız

Kongrenin bu çerçevede hayati bir öneme sahip olduğunu ifade eden Erdoğan, bu tür girişimler sayesinde kadının dünyayı inşa etmesindeki yerine dair yeni bakış açıları geliştirilebileceğini söyledi. Erdoğan, “Bir takım klişeleri ortadan kaldırabilir, ezberleri bozabiliriz. Daha da önemlisi oryantalist yaklaşımları analiz edebilir, doğulu kadına, Müslüman kadına atfedilen haksız nitelemelerle mücadele edebiliriz. Batı, doğuyu hak etmediği sıfatlarla yaftalamıştır. Bugün gerek duyarlılıklar gerekse politika üretme noktasında geçmişe göre çok daha iyi noktadayız” ifadelerini kullandı.

Kadının ve kadın emeğinin istismarı konusunda birlikte mücadele verilmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, “Fakat bu mücadeleyi verirken kadın ve erkek fıtratlarını göz önünde bulundurmalı adalet ilkesini hep devlete tutmalıyız. Dünya bir inkılâp bekliyor. Ben bu inkılâpta kadınlara büyük roller düştüğüne inanıyorum. Siyasette ve akademide kadın oranı son yıllarda oldukça artmıştır. Ancak etkinlik alanını artırmak gerekiyor. Akademideki kadın varlığı yönetim mekanizmalarına taşınmalıdır” şeklinde konuştu.

Mücadeleyle bugünlere geldik

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, konuşmasında demokratikleşme çabalarında kadınların birey olarak sahip oldukları temel hak ve özgürlükleri kullanma çabalarının artarak devam ettiğini söyledi. Bu çabaların tek ayaklı olmadığını vurgulayan Bakan Ramazanoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu hareket Türkiye’de siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler içerisinde ve hatta evinde, kendi halkasında oturan kadınların talepleri, düşünceleri, hayata dair katkıları ve mücadeleleriyle bugünkü noktaya gelmiştir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan bize ışık tutucu, yol gösterici olmuştur. Kadının insan hakları konusunda, ileri demokraside bir kadının yerinin ne olması gerektiği konusunda bu süreçte başörtüsü mücadelesini verdik. Emek vererek elde ettiğimiz haklarımız, öteki tarafta da başörtümüz vardı. Biz haklarımızı bıraktık ama başörtümüzü bırakmadık. Bugün TBMM’de, üniversitelerde, devletin kademelerinde, uluslararası üst düzey yönetimlerde inançlarını yaşamak isteyen kadınlarımız artık her yerde var.”

Bakan Ramazanoğlu, ulusal ve uluslararası planda cinsiyet ayrımcılığının kaldırılması için toplumsal cinsiyet ve adalet temelli bakış açısının, insan hakları alanına yerleştirilmesi için mücadeleyi hep birlikte sürdürdüklerini ve sürdürmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Yararlı çalışmalar yapılacak

Vali Hüseyin Avni Coş da, uluslararası olan bu kongrede kadınlarla ilgili pek çok konunun görüşülmesine ve yararlı çalışmalar yapılmasına zemin hazırlanacağını belirterek,  “Kongrenin gerçekleştirilmesini sağlayan KADEM, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere katkı sağlayan kurumlara teşekkür ediyorum. Kongrenin kadınlara ve dolayısıyla insanlığımızı refah ve mutluluğuna fayda sağlamasını diliyorum” ifadelerini kullandı.

Kongre misyonumuz doğrultusunda önemli

Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas da konuşmasında Sakarya Üniversitesi’nin kalite süreçlerine ve eğitim öğretim alanında yaptığı çalışmalara değindi. Kongrenin Sakarya Üniversitesi’nin değerleri ve misyonu çerçevesinde katkı sağlayacağına inandığını belirten Prof. Dr. Elmas, SAÜ’nün eğitim öğretim konusunda Avrupa Eğitim Komisyonu’ndan iki kez ödül alan tek üniversite olduğunu söyledi. Elmas, yükseköğretimde dünyada gelinen noktanın, bireyin yetkinliklerinin öne çıkarılması, değişime dönüşüme hazır güçlü bir birey olarak odaklanması olduğunu kaydederek, “Bunun içine bilişim ve dijital dünya da girdi. Üniversitemiz kalite konusunda Türkiye’de en önde olan üniversitedir. Kalite süreçlerinde uygulama yerine sonuçların başarılı olmasına odaklanılıyor. Üniversite olarak sonuç odaklı, lider odaklı, performans odaklı çalışıyoruz. Üniversite olarak aldığımız sonuçları ülkemiz için diğer kurumlarla da paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

KADEM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yılmaz ise kadının insan haklarını savunan bir sivil toplum kuruluşu olarak mücadele ettiklerini ifade ederek, kadının konumunu iyileştirmek ve hak ettiği değeri vermek üzere yapılacak tüm çalışmaların sadece bir gereklilik değil bir zorunluluk olduğu unutulmaması gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Kadın ne kadar güçlü olursa demokrasi de o kadar güçlenecektir. Bunu başardığımızda toplumsal refahı, kalkınmayı ve adaleti de tesis etmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

SAÜKAM Müdürü Prof. Dr. Nurgül Keser ise merkezin faaliyetleri konusunda bilgiler verdi.  SAÜKAM’ın 2009 yılında kurulduğunu, kadın hakları konusunda kadına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesine yönelik politika ve strateji üretmek misyonunu üstlendiğini belirten Prof. Dr. Nurgül Keser, konuşmasının sonunda kongrede emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ettiğini söyledi.

Üç gün sürecek olan kongrede kadınların güçlendirilmesine yönelik multidisipliner yaklaşımlar “Kadın ve Adalet”, “Kadın ve Siyaset”, “Kadın ve Şiddet”, “Kadın ve Liderlik”, “Kadın ve Girişimcilik”, “Kadın ve Sanat”, “Kadın ve Toplumsal Cinsiyet”, “Kadın ve Medya”, “Kadın ve Din”, “Kadın ve Sağlık”, “Kadın ve Teknoloji” başlıkları altında ayrıntılı olarak tartışılacak.

Bu haber toplam 1667 defa okundu.